Sahip olduğumuz zengin kültürün getirisi olsa gerek, her konuya değinen bir özdeyişimiz var; bunlardan biri “Kılavuzu karga olanın… “diye başlar… Ve bazen kendi kendimizin karga kılavuzu oluruz… Kendimizi bloke etmeye başladığımızda içimizdeki karga harekete geçmiş demektir… Ne demek istediğimi daha iyi anlatmak için kendi tecrübelerimden örnekler vereceğim.
Kendime karga kılavuzluk ettiğim yani kendimi ilk bloke ettiğim düşünce çalıştığım bir genel müdürden gelmişti: Müdürüm 50‘li yaşlarının sonlarında, Avrupalı, birçok ülkede genel müdürlük yapmış, kariyer basamağının bir sonraki adımı başkan yardımcılığı. Hal böyle olunca genç bir yönetici olarak her söylediği her yaptığı altın değerinde diye yorumluyorum ve hemen her söylediğini doğru kabul etme eğilimi taşıyorum… Bir gün İnsan Kaynaklarının organize ettiği potansiyel yetenekleri değerlendirme toplantısında Genel Müdürümüz çıktı: “Beyler bayanlar, Liderlik ve yöneticilik becerileri ne yaparsan yap sonradan kazanılmaz, kişi doğuştan ya liderdir ya değildir” diye buyurdu, eh koskoca Genel Müdür deyip bu söylemi sorgulamadan, araştırmadan doğru kabul ettim ve insanları, kendimi bu bakış açısına göre değerlendirme yanılgısına düştüm.
Başka bir blokaj, bir başka yöneticimin verdiği anlık bir geri bildirimle geldi. Hiç unutmam, bir gün hazırladığım sunum üzerinden çalışma yaparken vermişti bu geri bildirimi… “Seni o kadar da sunum teknikleri eğitimine gönderdik ama çok da bir şey değişmemiş Birsen.” dedi sevgili yöneticim… Bu geri bildirimle, hali hazırda sahip olduğum becerilerin doğuştan geldiği inancı pekişti ve sunum yapma yeteneğimin olmadığına kendimi ikna edip gelişim için adım atmayı epeyce bir süre erteledim.
Bunlar aslında hepimizin başına geliyor, düşünce kalıplarımız ve inançlarımız yüzünden kendi kendimizi bloke ediyoruz… Sadece iş dünyasında yöneticilerden gelmiyor bunlar, bazen ailemizin içinden, bir öğretmenimizden, bir arkadaşımızdan geliyor… Söyleneni neredeyse dogmatik bir kalıp halinde doğru kabul edip bloke olmaktan bahsediyorum. Ne demek peki bloke olmak… Bloke olmak bir sonraki adımı atmamak demek, gelişmek için adım atmak yerine gelişemem ben demek…
Bizden daha deneyimli, daha bilgili belki de daha zeki olarak nitelendirip onları ayrı bir yere koyduğumuz, onlardan öğrendiğimiz hatta rol model aldığımız kişiler olur hayatımızda, olmalıdır da çok ama çok faydalıdır da… Dünya görüşleri, bize aktardıkları, hakkımızda söyledikleri çok kıymetli… Ama her zaman doğru mu? Ya da söyledikleri o an için doğru olsa bile bu durumu değiştiremez miyiz? Duyduklarımızı, gördüklerimizi, kafamıza yerleştirdiğimiz blokajları, önyargılarımızı ortaya çıkarmak ve bilgi kaynaklarımızı soruşturmaya vakit ve çaba harcamak aslında sorumluluğumuz…
Gelelim iki blokajı fark edip – ki bu biraz zaman aldı- ortadan kaldırmamla beraber kariyerimdeki değişiklik kısmına:
Kendime yaptığım gelişim yatırımı, bir zaman gelip bu blokajları masaya yatırmayı gerektirdi. Bu tip bir sorgulamada, düşünce kalıplarını açıklıkla ele almanın değişimi başlattığını gördüm. Şu anda yaptığım iş, liderlik ve yönetim becerileri gelişim eğitimleri vermek ve bu konuda yöneticilere koçluk yapmak. Beni zamanında engelleyen iki blokajdan şu anda yaşamımı kazanıyorum.
“Hayatta istediğiniz her şeyi yapabilirsiniz, her şeyi değiştirebilirsiniz” gibi büyük laflar etmeyeceğim, çünkü kimin ne yapacağını ya da yapamayacağını bilemiyorum. Lakin yeri gelmişken Henry Ford’un sevdiğim bir sözünü söylemek isterim: “Bir şeyi yapabileceğinize ya da yapamayacağınıza inanıyorsanız, her iki durumda da haklısınız.” Gelişimi Engelleyen Düşünce Kalıplarınıza Dikkat …